29 Ağustos 2015 Cumartesi

Network Marketing'de İlerlemeyi Yavaşlatan 8 Engel

İçinde bulunduğumuz endüstri 1959 yılında Amerika da kurulmuş olan bir şirketin sayesinde bugünümüze kadar gelmiştir. Bu işin içinde olup da yavaş da gidenler var, bununda sebepleri var. Bunlarla yüzleşeceğiz.
Aslında biz bunu ortaya çıkaracağız öğrenmenin bir kısmı nedir? Sorunların tanınması ve öğrenilmesidir. Acaba ne beni yavaşlatıyor! Bunu bilmem gerekiyor ki çözeyim. Bizi yavaşlatan 8 neden vardır. Bunların birine veya bir kaçına sahip olursak işimiz yavaşlayacaktır. Hatta bunların sıralamaları da her arkadaşımızda farklı sıralarda da olabilir. Şimdi bunları sıralayacak olursak;

 1.   Sebep – İŞİN CİDDİYE ALINMAMASI!
Başarısız olan insanlar bu işe girerler ve bu işi hiçbir zaman ciddi bir iş olarak görmezler. Bu iş onlara göre ev hanımlarının ya da yapacak başka hiç işi olmayan kişilerin işidir. Der ki; Evet sen yapabilirsin çünkü senin başka işin yok. Ben yapamam ama sen yapabilirsin der. İşe girmişse bile hâlâ bu mantıkla devam eder ve bu işin içerisinde hep başarısız olur. Hiçbir zaman ciddi bir ticaret olarak görmezler. Neden ciddi bir ticaret olarak görmüyorlar. Sebebi şu; bu işin sermayesi çok az! Çok düşük bir sermaye ile başladığı için bu işi ciddi bir iş olarak göremiyor. Oysa ki bu işe çok fazla bir para yatırmış olsaydı daha da ciddi çalışmayı sürdürürdü. Şu anda işin içindeyiz ve işin içindekilerden de böyle düşünen olabilir. Bu ticaretin ne kadar büyük olduğunu göremez. Der ki; Sermayesi bu kadar küçük nasıl bu kadar büyük bir iş olabilir ki. Büyük ticaret için büyük para gerekir, sürdürmek içinde büyük para gerekir diye düşündüğü için bir yanılgıya düşer ve bu işte ilerleyemez. Her iş önce ciddi yapılır sonra para getirir. Hangi iş olursa olsun bu her zaman böyledir.
2.   Sebep – ŞÜPHE!
Şüphe bu işin büyük katilidir. Eğer aklınızda zerre kadar şüphe varsa siz bu işte ilerleyemezsiniz. Çünkü bu iş manevi bir iştir ve tamamen maneviyatla olan bir iştir. Çünkü sevdiğimiz insanları getiriyoruz işimize. Eğer ki zerre kadar şüphe varsa bu işe sevdiğimiz insanı asla getiremeyiz. Çünkü bu mümkün değildir. Bu işte de insanların şüpheleri işe ilk girdiklerinde de olmaktadır. Sonra Follow yapılıyor ve şüpheleri kalmıyor. O anda şüphe falan kalmıyor zaten. Çok heyecanlıyken ve de kendini çok iyi hissediyorken bir aile büyüğünün yanına gidiyor. Çok heyecanla “Ben harika bir iş buldum, şöyle para kazanacağım, böyle para kazanacağım.”diyor ve aile büyüğünün de olumsuz konuşması sayesinde işle alakalı bilgisi olmadığı için de şüphe duymaya başlıyor. Eğer ki yeteri kadar bilgisi yoksa ve endüstriyi bilmiyorsa, şirketi bilmiyorsa, planı bilmiyorsa, liderlerine yeteri kadar güvenip tanımıyorsa kafasında ki şüphe tohumu olacak. İnsanlar negatif kişilerle karşılaşırlar. Bu işe başlanıldığında ilk sunumda kayıt geliyorsa bu durum iyi bir durum olmayabilir. O yüzden de birkaç HAYIR cevabı almak iyidir. Eğer işe aldığımız kişi HAYIR cevaplarının bu işin bir parçası olduğunu bilmiyorsa negatife düşüyor ve kendini şüpheye sokuyor. Oysa ki HAYIR cevapları bu işin bir parçasıdır zaten. Birileri EVET diyecek, birileri HAYIR diyecek, birileri de sizi bekliyor olacak. Bu prensip her zaman aklımızda olmalıdır. HAYIR cevapları nerede bizim işimize yarar. Meselâ; 20 kişiye sunum yaptık hâlâ kimse EVET demedi, aslında çok büyük bir avantajın içindeyiz. 30 kişiye sunum yaptık ve halen kimse EVET demedi. Bizim avantajımız git gide büyüyor. O insanlar bizi takibe alacaklar. Hayatımızda en ufak değişiklikler hemen fark edilecektir. Bizim hayatımızdaki değişiklikler o takip eden kişilerin dikkatini çekiyor. Kafamıza şüphe sokanlarla zaman geçirmemiz gerekiyor. “Benim fikirlerime saygı duymuyorsan, ben de sana karşı sağır olurum.” Negatif insanlar bizim enerjimizi negatife çeker, pozitif insanlar bizim enerjimizi pozitife çeker. Bu nedenle negatif insanlarla zaman geçirmememiz gerekiyor. Söylediğimiz sözde karşımızda ki insanda herhangi bir etki olmuyorsa onu asla umursamamalıyız.
3.   Sebep – ZAMAN AYIRIP EĞİTİMLERDE UZMAN OLMAMAK!
Bu işte ilerleyip para kazananların istisnasız hepsi bu işin eğitimlerinde uzman olmuş insanlardır. Bu işin eğitimlerinde de uzmanlaşmamız gerekiyor. Bunun nedeni çok basittir ki; Eğer bir şeyi almadıysan veremezsin. Öncelikle liderlerimizden eğitimi en iyi şekilde almalıyız. Bilgi kendimize güvenimizi sağlayacaktır. Bilgi bize her zaman artı değer katacaktır. Biz bilgiyi aldıysak verebiliriz de. İşimiz hakkında her detayı biliyorsak (kayıt, geneology çalışması, yerleşim gibi) bunu da öğretebiliriz. Yani duplicate edebiliriz ve de bu çok keyifli olacaktır. Çünkü bir insana artı değer katmak çok keyiflidir. Bu işte başarısız olan insanlar zaman ayırıp kendilerine değer katmamışlardır. Eğitimin önemini çok iyi bilip alt ekiplerimize de bu önemi aktarmalıyız. Aldığımız her bilgi emanettir bu nedenle her bilgiyi aktarmak zorundayız.
4.   Sebep – HIZLI PARA KAZANMA YOLU SANMAK!
Bazı insanlar bu işi kısa yoldan zengin olmak zan ederler. Bugün gidecek yarın zengin olacak sanarlar. Bu iş düşündükleri gibi değildir. Tıpkı ziraatçılık gibidir. Siz bir mısır tanesi ile başlarsınız sonra gereken bakımı yaptığınız da o mısır tanesini korumaya alırsınız ve sonra bakarsınız ki sizin bir mısır tanesinden binlerce tane olur. Bu işte hemen para kazanmayı düşünmeyiz. Bu işte öğrenme-öğretme-çoğalma olarak görmeliyiz. Bu işin emek verilmeden kazanç elde edilecek bir iş olmadığını değer katmadan yapılamayacağının farkında olarak çalışmalıyız. Eğitimleri alacağız, öğreneceğiz ve kopyalayacağız. Bu işlemleri yaparsak grubumuza odaklanırsak her şey çok daha verimli olacaktır.
5.   Sebep – ODAKLANAMAMAK!
Hangi meslekte, hangi işte olursa olsun mutlaka odaklanarak başarı gelir. Odaklanmadan başarıya ulaşan hiç kimse olamaz. Yaptığımız işe de her zaman odaklanmamız ve net olmamız gerekiyor. Odaklanmamak bizi her zaman sıkıntıya düşürür. Güneş normalde bizi ısıtır. Hiçbir yerimizi normal de yakmaz. Peki güneşi bir mercekle bir kendimize odaklasak en fazla beş altı saniye de o mercek güneş ışınını topluyor bir merkeze odaklanmasını sağlıyor ve o nedenle de yakmasını sağlıyor. İşte biz de odaklanırsak yakıcı ve delici olacağız. Eğer ki odaklanmazsak savruk olur ve biraz ısıtır daha da sonra soğuyup gideceğiz. Bu işte ilerleyen başarılı olmuş insanların hepsi odaklanmış oldukları için başarılıdırlar
6.   Sebep – İŞİN TANITIMINI BİLMEMEK!
İşimizin tanıtımının öğrenmemizin sebebi alttaki kişilere de öğretebilmektir. İşin tanıtımını her bilen kişi çok büyük lider olmuyorlar. Ama çok büyük liderlerin hepsi işin tanıtımını çok iyi yapanlardır. Eğer bu işte büyük kazançlar elde etmek istiyorsanız işin tanıtımını öğrenmek zorundasınız. Presenter olmak artık sunum yapabilir demek, grubun getirdiği tanıtımlara sunum yapabilir demek. Presenter olmak demek sunumu öğrenmeye başlayabilir değildir. Herkesin sunumu öğrenmesi gerekiyor. Eğer ki sunumunu bilmezseniz, her zaman başkasına muhtaç olacaksınız. Sunum yaparken çok bilgili ve de çok ciddi vizyon sahibi olmamız gerekiyor. İşin ilk göründüğü yer sunumdur. Plana ve detaya hakimsen ve de yeterli materyal varsa o zaman sunum yapılan kişiye bu işin her ciddiyetini ve bedeller ödeyeceğini ona aktarmalıyız.
 7.   Sebep – GELECEĞİ GÖREMEMEK!
Bu işte başarısız olan insanlar hep bugüne odaklanmışlar, şuandaki durumlarına odaklanmışlar ve şu anki durumlarının böyle kalıcı olacağını düşünmüşler. Bugün altınızda kayıtlı hiç kimse olmayabilir, bir kişi ya da on kişi olabilir. Bu bugünkü durumdur. Bu sizin durumunuzun hep böyle olacağı anlamına gelmiyor. Şuan yaptıklarımızla ileride çok ciddi paralar kazanacağımızı bilmek gereklidir. 6 ay sonra grubumuzu, gelirimizi hayal edebilmemiz gereklidir. Geleceği görmeyi öğrenmek zorundayız.
8.   Sebep – BİR HEDEFİN OLMAMASI!
Başarısız insanların ortak özelliği bir hedeflerinin olmamasıdır. Hedef yaptığımız işe anlam katar. Hedef insana heyecan verir. Hayal kurduğumuzda enerjimiz artar. Eğitimlerimizde de hedef belirlemeyi öğretiyoruz. Bu nedenle içimizi acıtan bir sebep ile hedeflerimize ulaşacağız.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder